Rotting Christ Röportajı [2005]

"Din İnsanlığın Başına Gelmiş En Kötü Şeydir"

Son 15 yıldır bizlere pek çok başarılı Black Metal albümü vermiş olan Yunan grup Rotting Christ`tan "Sakis" ile, 2002`de çıkardıkları
"Genesis" albümünü takip eden yeni albümleri "Sanctus Diavolos" üzerine sohbet ediyoruz.

"Bu albümümüz sound olarak 90`ların başında yaptıklarımızla geçtiğimiz son bir kaç yıl boyunca yaptıklarımızın karışımı. Böyle bir karışım
yapmamızın en önemli nedeni ise modern bir grup soundunda olmak istemememiz."

Gerçekten de geçmişe şöyle bir baktığımızda Rotting Christ`ın 90`ların başında tadına doyum olmayan bir kaç black albümü yaptığını,
90`ların sonunda ise (Mesela 1999`daki) Sleep Of The Angels gibi albümler çıkararak adlarını daha melodik, daha gothic bir soundla duyurduklarını
hatırlıyoruz. 2002`deki Genesis ile başlamış olan ve modern sounddan kaçındıkları "geriye dönüş" maceraları ise son albümleriyle devam ediyor. Dahası
bu hareket sadece müziklerinde değil, klasik Rotting Christ logosunun da dönüşüyle bookletlerinde bile açıkça görünüyor. Sakis doğruluyor;

"Eski logomuzu kullanmayı seviyoruz. Geçmişte distrübütörler metal dinlemeye yeni başlayan insanların ismimizi okuyamadıklarını öne sürerek
o logoyu kullanmamamız yolunda bize baskı yapıyorlardı. Şimdilerde ise 2000 albüm fazla satmak için orjinal logomuzu değiştirmek gibi bir niyetimiz yok
artık."

Sanctus Diavolos`nin din konusunda yoğunlaşmış sözler açısında da geçmişteki albümlerle paralelliği var gibi görünüyor.

"Evet, sözler din konusunu içermekte. Fakat daha olgun bir bakış açısıyla. Daha felsefi diyebiliriz. Zaten genelde grubumuzun din konusunda bir
görüşü var, fakat "hristiyanlara ölüm!" gibi bir düşünce değil bu. Biz dini, insanlığın başına gelmiş en kötü şey olarak görmekteyiz. Çünkü tüm dinler hayatınıza
limit getirmekte. Eğer **********dan ölmek istiyorsam, yada seksi zevkli buluyorsam sırf bazı ahlaki fikirleri takip etmiş olmak için kendimi bunlardan alıkoymam.
Hristiyanlıkta doğru bulduğum fikirler yok değil. Örneğin özel hayatımda birini öldürme isteğim bana onu öldürme hakkını vermez! Fakat yaşama sınırlar konulması
gerçekten sinir bozucu. Rotting Christ adını kullandığımız için bana "Heretic" denmesinden de hoşlanmıyorum. Çünkü gerçekten tüm dinlerin çürüdüğü görüşündeyim."

Yeni albümün prodüktörlüğünü yapma kararı alan Sakis, "Genesis"`ten daha agresif ve daha atmosferik bir albüm yapma isteğiyle Yunanistandaki SCA Stüdyolarında
kampa girer. Bu kez, sample kullanmamaya özen gösterir (Evet, koro kısımları da gerçek!) Ve sonuçta bir öncekinden çok daha canlı bir albüm
ortaya çıkar. Prodüktörlüğün kolay bir iş olup olmadığını sorduğumuzda Sakis gülerek "Hayır!" diye cevap veriyor. Albüm kayıtlarını daha önce birlikte çalıştığı
prodüktörlerden öğrendikleri doğrultusunda yaşadığı şehirde yapmanın akşamları eve giderek rahat bir uyku çekmek gibi avantajlarıda olduğunu belirterek,
mixlerin ise "İsveç"teki "Fredman Studios"ta yapıldığını ekliyor.

Albüm kayıtları başlamadan hemen önce grubun eski üyelerinde George (Klavye) ve Costas`ın (Gitar) gruptan ayrılmalarının kayıtları etkileyip etkilemediğini
sorduğumuzda ise şu yanıtı alıyoruz:

"Hiç problem olmadı, hatta üç kişiyle (Andreas -Bas- ve Themnis -Davul-) daha kolay olduğunu söyleyebilirim. Ben besteleri yapıp
gitarları çaldım. Grupta müzikle profesyonel anlamda ilgilenen tek kişi benim aslında. Diğerlerinin aileleri ve başka meslekleri var. Böylelikle grubun
herşeyiyle ilgilenen benim ve bundan dolayı kendimi şanslı hissediyorum; çünkü kimse kurduğunuz grubu sizden fazla sevemez. Zevkle yaptığım bir iş, hatta hayatım
bu benim, ancak bu günlerde öyle çok kağıt işi varki müzisyen miyim avukat mıyım ben de şaşırmış durumdayım! Bu tür işler için başkasını tutmayı da
denedim, ama sonuçlarından memnun kalmadım."

George ve Costas`a ne oldu peki?

"Finansal olarak, 30 yaşında olup hala bir grupta çalıyor olmak kolay bir şey değil ve bazen grup için kendinizden ödün vermeniz gerekiyor. Bu
çocuklar başından beri grup için öyle çok maddi ödün verdiler ki artık yapamayacak hale geldiler. Hayatlarını garantiye almak için dünyayı dolaşmak yerine
full time başka işler bulmak zorunda kaldılar. Bana gelince, grup benim sahip olduğum herşey ve zengin olmakta istemiyorum. Fakat onları da çok iyi anlıyorum"

Bundan böyle konserler üç kişi verilecek demek mi bu?

"Hayır, extra bir gitarist alacağız yanımıza, klavyeler ise playback olacak. Canlı şovların verdiği zevki hiç bir ********** veremiyor."

Sleep Of The Angels`tan bu güne gelince ?

"O albümü yaptığımız zaman, kulağımıza ve duygularımıza ifade ediyordu, ve onu sevdik. Ama şimdi başka şeyler hissediyoruz, ortaya çıkan albüm
çok farklı. Birde unutulmaması gereken nokta, 9 tane aynı tarzda albüm yapsaydık insanlar bir süre sonra "ehhh yeter artık, bırakın bu işi, ayrılın" derlerdi.
O da bizim istediğimiz bir sonuç değil. Ve şu anda kendimi daha black metal modunda hissediyorum.. Ve sabah uyandığımda önemli olan ne kadar albüm satmışız değil
yaptığım işlerden mutlu olmam."

(Kaynak - Terrorizer)