♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥
♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥
♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥

♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Gorefest Röportajı : Ölüm ve Diriliş [2005]

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Dαrky '
ραтяση
ραтяση
Dαrky '


Mesaj Sayısı : 285
Points : 800
Rep Sistemi : 2
Kayıt tarihi : 17/07/09
Nerden : İzmiR

Gorefest Röportajı : Ölüm ve Diriliş [2005] Empty
MesajKonu: Gorefest Röportajı : Ölüm ve Diriliş [2005]   Gorefest Röportajı : Ölüm ve Diriliş [2005] I_icon_minitimeC.tesi Tem. 18, 2009 11:37 am

Ayrılan grupların yeniden birleşmesinin pek moda olduğu bu günlerde, Gorefest birleşmesinin diğerlerinden farklı olduğunu söyleyebiliriz. 1998 yılında, death metal dünyasından kaçmayı denediklerinde, fanlarının tepkisini yadsımış olan grup, arkasında pek çok yarım kalmış ihtimal bırakmıştı. 7 yıl sonra yeni albümleri La Muerte ile tekrar gündeme gelen gruptan frontman Jan-Chris De Koeyer�le Gorefest�in aldığı dersleri konuştuk.
Gorefest�in 97-98 yılları arasındaki düşüşünün nedenlerini ve nasıllarını ne kadar diplomatik bir şekilde sormaya çalışırsak çalışalım, grup lideri Jan-Chris De Koeyer son sözü söylüyor: �Herşeyi yüzmüze gözümüze bulaştırdık.�
Peki neden hala buradayız? Çünkü sadece çok az sayıda grup Gorefest�in geçmişine sahip. Çok az grup 7 yıl gibi bir sürede gore-obsesif death metalden (�Mindloss�) Phil Lynott�ın marifetli gitar stilinden esinlenerek cool hard rockerlara (�Chapter 13�) dönüştü. Hatta daha da az sayıda grup bir tek albümden (�Erase�) 80.000 kopya satıp, extrem metal kimliğine rağmen MTV tarafından tutuldu. Ve Gorefest önce o dönemin bu başarılarına imza atıp sonra da 2 yıl gibi kısa bir sürede gittikçe batmış tek grup diyebiliriz. �Soul Survivor� ve �Chapter 13� gibi daha sonra çıkan albümleri kanatlarını açma çabaları taşısa da, hayranları onları sırtlarını dönmüş ve onları hainlikle suçlamıştı. Normal rock müşterileri ise bu gelişmeyi ya umursamadı yada bu �aslında kalbimizde yatan geleneksel rock� triplerinde dolaşmaya başlamış metal askerlerine güldü geçti. �False� ve �Erase� albümleriyle hem medyada hem de hayranları arasında yakaladıkları başarının ardından 1998`de her şey değişti.

�La Muerte�ye kadar övündüğüm tek bir Gorefest albümü var, o da Chapter 13� diye itiraf ediyor Jan-Chris. �Bugün FS2000 gibi bir şarkımızı geri dönüp dinlediğimde ben bunu nasıl yapmışım diye düşünmeden edemiyorum. Ben şarkı söyleyemem ki böğürürüm. O albümde hepimiz müzikal açıdan aynı sayfadaydık. Düşününce sanırım hatamız hayranlarımızdan çok şey istememizdi; biz çok gelişmiştik ve hayranlarımızın da geliştiğini sandık. Çok aceleci davrandık. Müzikal anlamda genişlemek �Soul Survivor�a karşı bir tepkiydi. Çünkü �Erase�in başarısı sonucunda hem fanlarımızın hem de plak firmamızın inanılmaz baskısı altındaydık. İtiraf etmeliyim ki bu nedenle bilerek Erase`in sounduna yakın soundda bir albüm çıkarttık ve bunun Erase kadar satacağını düşündük; yanıldık tabii. Ayrıca �Soul Survivor� zamanında artistik açıdan da verimsiz dönemdeydim. Bu yüzden Boudewijn`in (Bonetakker, gitarist ve Jan-Chris`le beraber gruptaki diğer ana besteci) neredeyse tüm besteleri yapmasına izin verdim ve o da 70`lerin hard rockundan hoşlandığından şarkılara Thin Lizzy harmonileri gibi eklemelerde bulundu ve hepimiz o aralar death metalden yorulmuş olduğumuzdan bu besteler kulağımıza güzel geldi. Ama hiç birimiz şöyle durup da biraz ileri gittiğimizi düşünmedik. En azından �Soul Survivor�ın aksine �Chapter 13� hepimizin bir şeyler kattığı ve sonucunda iyi hissettiğimiz bir albümdü. Yinede bu stüdyodan çıkar çıkmaz Gorefest içinde karışıklar çıkmasını engelleyemedi. İlkbaharda Judas Priest`le Avrupa turnesine çıktık ve bunun bizi yeni dinleyicilerle tanıştıracağını, satışların artacağını sandık. Böyle olmadı ve bu sonun başlangıcı oldu. Birbirimizle konuşmaz hale geldik. 24 kasım 1998`te Brüksel`de Deep Purple`ın alt grubu olarak çıktığımızda, sondan üçüncü şarkıda anladım ki Gorefet bitmişti. Birkaç gün sonra geleceğimizi konuşmak üzere bir toplantı yaptık. Birisi 1 sene ara vermeyi önerdi ve sadece güldüm. Boudewijn`e baktım ve 12 ay sonra bile onunla artık çalışamayacağımdan emin olduğumu söyledim. Her şey orada bitti, herkes odadan çıktı ve artık Gorefest yoktu.�

Gorefest`in 7 yıllık yokluğunda herhangi bir müzikal aktivitede bulunup bulunmadığını sorduğumuzda Jan-Chris �Hayır, asla� diye cevap veriyor. �Kısa bir süre bir elektro-pop grubunda çaldım, o kadar. Müzikle hala ilgiliydim ama daha çok arka planda, hiç böğürmedim bile!! Ama komik bir anektod düşmek istiyorum. 3 yıl önce Hollanda`da Waldrock Festivalinde çalışıyordum ve Arch Enemy`de oradaydı. Backstage`de Angela Gossow heyecanlı fanlarla çevrelenmişti ve ben geçerken biraz hava atar gibiydi. Birisi beni tanıdı ve Angela`nın vokaliyle ilgili ne düşündüğümü sordu. Ben de ona bakıp gök gürültüsü gibi bir böğürtüyle Errraaaaaaase diye bağırdım! Herkes birden sustu. Elinde olmadan gülmeye başlayan Michael Amott dışında.�

İroniktir ki, içine kapanık death metal dünyasından kaçmak için yıllarca çabaladıktan sonra, Gorefest birleşmesinin tohumları bir progresif ve gothic metal firması tarafından atılmış. Tüm bunlar davulcu Ed Warby`nin müzikle bağını koparmamasından kaynaklanmış. Gorefest`in dört üyesinden biri olan Warby, 7 yıllık ayrılık süresinde grubun metal müzikle bağını koparmamış tek üyesi. Warby, Hollandalı müzisyen Krezip`le çalışmasının yanı sıra eski Vengeance üyesi Arjen Lucassen`le de çalışmış ve Arjen`in Ayreon adlı grubuyla �Into The Electric Castle� adlı 1998`te çıkan double albümü bu birleşmenin ilk ürünü olmuş. 2004 yılında, Lucassen`in firması olup Epica ve After Forever gibi gruplarla da çalışan
Transmission Records, Gorefest`in tükenmiş olan albümlerine olan ilgiyi fark edip gruba yeni baskılar için � 20.000 teklif etmiş. �Ed gruptan görüştüğüm tek insandı ve bu yeniden yayınlama teklifini konuşmaya başladık. Diğer iki grup elemanına da haber vermemiz gerektiği sonucuna varmamız uzun sürmedi. Boudewijn`le 1998`den beri konuşmuyordum ve diğer gitaristimiz Frank (Harthoorn)`la da kontağımız kalmamıştı. Kısacası 6 yıl sonra ilk kez dördümüzün aynı odada olması fazlaca tuhaftı. Ama hepimiz de daha olgunduk ve hiç vakit kaybetmeden kartlarımızı dürüstce masaya yatırdık. Bu bize birkaç yıl önce ne kadar da güzel beraberliğimiz olduğunu hatırlamamızda ve yeniden denemekte fayda olacağını anlamamızda yardımcı oldu. Yine bir ironidir ki Transmission Records bizi birleştirdi ama eski albümleri çıkarma şansına sahip olamadı. 1997`de ayrıldığımız Nuclear Blast`ın oldu bu şans.�

Hollanda Excess stüdyolarında cv`sinde Aborted, The Haunted ve Disbelief gibi gruplar olan Danimarkalı yapımcı Tue Madsen tarafından mix edilen �La Muerte�, 65 dakikalık, Gorefest diskografisinin en iyi yönlerini barındıran canavar gibi bir albüm ve kapağı size bir yerlerden tanıdık geliyorsa, bunun nedeni bu kapağın 13 yıl önce grubun ikinci albümü False`a alternatif bir kapak olarak Nuclear Blast tarafından tasarlatılmış fakat şimdiye kadar yayınlanmamış olması. İlginçtir ki, bu yepyeni �La Muerte� albümü de neredeyse kazara olmuş. �İlk başta, sadece iki konser vermekte ve nasıl olacağını görmekte karar kılmıştık. Fakat ilk provada o kadar endişeli ve heyecanlıydık ki hiçbir şey umduğumuz gibi olmadı. Mesela �Chapter 13� albümünden Unsung şarkısını çalmayı denediğimizi hatırlıyorum da, onlarca kere denememize rağmen stres yüzünden her seferinde birimiz mutlaka yüzüne gözüne bulaştırdı. Yarım saatin sonunda durduk ve tekrar yapamayacağımızı bile düşündük. Sonra Frank bütün o eski ve kompleks şarkılarımızı çalışmak yerine, yeni fikirlerle ısınma yapabileceğimiz savını ortaya attı. Birisi ortaya bir riff attı ve oradan devam ettik. Böylece bu ilk provada en azından beş yeni şarkının temellerini atmış olduk. Bizim için kurallar değişti artık. Hepimizin işi, evi, ailesi var. Bütün bu masraflar için artık gruba güvenmek zorunda olmanın baskısı kalktığından, sadece zevk için ve birlikte müzik yapıyor olmak için çalıyoruz. Geçmişte düştüğümüz tuzağa tekrar düşmemek için daha geçtiğimiz günlerde bir Amerika turnesi teklifini geri çevirdik. Bizim için Gorefest artık bir hobi. Bu yaptığımız işi ciddiye almadığımız anlamına gelmiyor, sadece aynı hataları tekrarlamak istemiyoruz. Ayrıca 9 ayımızı kokmuş bir karavanda geçirmek için çok yaşlıyız. Bu yüzden şimdilik bir iki festival, belki gelecek martta bir Avrupa turu ve bir de DVD� Bütün bu baskılar üzerimizden kalktığından yeniden 1989`da grubu ilk kurduğumuzdaki gibi hissediyoruz. Yani birer teenager gibi. O kadar heyecanlıyız ki şimdiden bir sonraki albümü dört gözle bekliyoruz. 2005 yılında yeniden Gorefest olmak güzel�.


Kaynak : Terrorizer UK
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gorefest Röportajı : Ölüm ve Diriliş [2005]
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gorefest Röportajı [2007]
» Diabolical Röportajı [2005]
» Emperor Röportajı [2005]
» Kreator Röportajı [2005]
» Darkthrone Röportajı [2005]

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥  :: Rock&Metal :: Rock & Metal Röportajları-
Buraya geçin: