Kreator Röportajı [2005]

Üç uzun yıl oldu, ama beklediğimize değdi; Kreator yepyeni bir stüdyo albümü ile geri döndü ve dünyadaki en önemli thrash gruplarından biri olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Enemy Of God müzikleriyle olsun, sözleriyle olsun tam bir "güç" albümü. Daha önce yayınladıkları tüm albümlerindeki şiddeti ve ateşi alıp kusursuz bir Andy Sneap prodüksiyonu ile yeniden önümüze sunuyorlar. Mille Petrozza ve arkadaşları hala teror saçmaktalar demek yanlış olmaz yani. Peki seksenlerde müzik yapan arkadaşlarının çoğu şu anda omlet bile yapamazken bunu nasıl başarıyorlar?

Mille: "Sanırım tek neden yaptığımızı sevmemiz ve gerçek bir tutkuyla müzik yapmamız. Metal dünyasını hala takip ediyorum, yeni bir thrash grubu çıktığında hala heyecanlanıyorum. Exodus, Slayer ve The Haunted gibi grupların yeni albümleri çıktığında hemen koşup alıyorum. Metallica gibi bazı grupların etrafı metal dünyası ile ilgisi olmayan kişilerle sarılmış durumda; artık farklı bir yaşam stilleri var ve bu müzikle bağlarını koparmış durumdalar. Metallica hakkında kötü şeyler söylemek istemiyorum aslında, çünkü müziğe başladığımızda bize ilham veren gruplardan biriydiler. Ancak kafa yapıları tamamen değişmiş görünüyor. Ancak şunu unutmayalım; eskilerden çalınca hala gelmiş geçmiş en iyi metal gruplarından biri olduklarını gösteriyorlar"

Kreator yeni yılda "Death Angel" ve "Vader"la bir Amerika turuna başlıyor. Keşke Exodus`ta aranızda olsaymış diyor ve soruyoruz: Sizce bir thrash rönesansı mı yaşanmakta?

"Sanırım bu tür müzik yapan gruplar yeniden kendilerine inanmaya başladılar. Ve sanırım hepimiz tüm dünyanın müziğimiz hakkında ne düşündüğünün önemli olmadığını anladık. Bu müzik herkes için değil, yaptığımızı ve söylediklerimizi anlayabilecek belirli bir kesim insan için. Thrash metalin yarattığı enerji hiç bir şeyde bulunamaz. İnsanların tekrar thrashe yönelmelerinin en büyük sebebi de bu."

Kreator diğer extreme müzik türlerinin fanlarına da hitap etmekten hiç bir zaman kaçınmamış bir grup. "Renewal" (1992) ve "Endorama" (1999) albümleri deneysel soundlarıyla bunun bir göstergesi. Geçmişte "Biohazard" bir grupla tura çıkmaları ve aynı sahneyi paylaşmalarıysa bunun bir başka kanıtı. Mille
insanların extreme müziğin hangi türünü dinlerlerse dinlesinler (düşünceleri farketse bile) sonuçta aynı mentaliteyi taşıdıklarını, aynı yola başkoymuş olduklarını düşündüğünü söylüyor.

Enemy Of God başarılı ve deneyimli prodüktör Andy Sneap`in Derbyshire - İngilteredeki "Backstage" stüdyosunda kaydedildi. Sonuçta karşımıza belki de bugüne kadar yapılan en iyi albümleriyle çıktı Kreator. Mille ekliyor.

"Andy stüdyoda Kreator`un beşinci elemanı oluyor. Kayıtlara başlamadan önce Andy`ye "Coma Of Souls" (1990), hatta Rick Rubin`in Slayer için yaptığı prodüksüyonlar tadında birşeyler istediğimi söyledim. Ve dört ritm gitar yerine iki tanesiyle kayda girdik ki bu albüme canlı kayıtmış gibi temiz bir sound verdi."

Her Kreator albümünün kendince bir karakteri ve farklılığı olduğunu ve bunun bilerek yapılıp yapılmamış birşey olduğunu sorduğumuzda Mille bunun hesaplanıp yapılan birşey olmadığını, içlerinden nasıl geliyorsa öyle davrandıklarını söylüyor. Yani bugünlerde bir çok modern metal grubunun kulağa bu kadar hesaplanmış ve klinik gelmesinin nedenine fanlarının ve yapımcı firmalarının istedikleri doğrultusunda müzik yapmaları diyebilir miyiz?

"Elbette. Biz de aynı sorunu büyük firmalarla çalışırken yaşamadık değil. Hatta "Noise"dayken bile stüdyoya girip ne yaptığımızı kontrol etmişlerdi. "SPV" ise sadece metal gruplarıyla çalışan bir firma olduğundan bizi hiç bir zaman hiç bir konuda rahatsız etmediler. Bize güvendiler ve bu bize daha çok güç veriyor. Anlayışları daha önce hiç bir firmada bulamadığımız bir artı."

"Vilent Revolution"ın başarıyla birlikte üç yıl boyunca Dünya turunda olan grup Enemy Of God`un tohumlarını yolda mı attı peki?

"Hayır, aslında ne kadar öyle dense de turdayken beste yapamam asla. Turdayken kendi yemeğini bile kendin almıyorsun, gerçekçi bir dünya değil yani. Beste yapabilmem için evde olmam ve normal şeyler yapmam lazım : sinemaya gitmek, kitap okumak, haber izlemek gibi"

Kreator`a "efsane" denmesinden rahatsız olup olmadığını soruyoruz, Mille gülerek yanıtlıyor;

"Oluyorum, çünkü "Efsane" denince aklıma gerçekten yaşlı hatta ölmüş insanlar geliyor. Saygı görmek güzel tabii de eğer önemli biri olduğunuzu düşünmeye başlarsanız tembelleşirsiniz ve iyi şarkılar yapamazsınız diye düşünüyorum."

Şarkı sözlerine baktığımızda albümün kılıç ve büyülerden değil, büyük bir kızgınlıkla televizyondaki haberlerden bahsettiğini görüyoruz.

"Albüm ismi, şu anda dünyayı sarmış olan dini savaştan geliyor. İki tarafta dinlerini bu "görünmeyen düşman"dan korumaya çalıştıklarını iddia ediyorlar. 1600`lere geri dönmüş gibiyiz. 21. yüzyılda yaşadığımıza inanmak güç geliyor bazen. Yanlış anlamayın, bu savaş sadece dinle ilgili değil, parayla da ilgili. Ancak iki tarafta dini alet edip yaptıklarının Tanrı için olduğunu söylüyorlar. Çünkü bunu söylemek daha kolay. Savaşın demokrasiyle ilgili olduğu söyleniyor. Bence "Bush" dini inançlarından dolayı tekrar seçildi ve bu bana absürd geliyor. Bu modern zamanlarda bile dinin insanlar üzerinde bu kadar
etkisinin olduğunu görmek ve halkın düşüncesini tahmin ve kontrol edebilmenin bu kadar kolay olması oldukça garip. "Impossible Brutality" şarkısı özellikle medyanın insanların duygularını manüpile etmesiyle ilgili. Rahatsızlığımı "all I see is terror, all I see is pain" sözleriyle dile getirmeye çalıştım. Artık hiç birşey hissetmez olduk. İnsanların öldüğünü izlerken oturup yemeğimizi yiyebiliyoruz. Belki de bize çok uzak olduğundan bu insanlar. Ama bu savaş birinci ya da ikinci dünya savaşlarından farklı. Kendi kapımızda da olabilir, hem de hiç beklemediğimiz bir anda. Amerika seçimlerinin hemen öncesinde
Usama Bin Laden`in yeni çekilmiş görüntüleri yayınlandı sürekli. Bunun propaganda olduğu apaçıktı."

Son olarak Mille`e alman televizyonunda çıktığı ve rock müziği anlattığı çocuk programını soruyoruz.

"Sadece 22 dakikalık bir programdı ve prodüktörler çocuklara rock ve metal müziklerin ne demek olduğunu anlatmamı istemişlerdi benden. Bence çok pozitif bir olaydı. Çocuklar gayet açık görüşlüydü.Ve gerçekten konuyla ilgilendiklerini gösterdiler. Hatta bir tanesi peruk takıp takmadığımı bile sordu! Sonrasında rock müziği nasıl 20 dakikada özetlersin diye eleştiriler almadım değil. Ama o çocukların 20 dakikada bile olsa metali "şeytanın müziği" diye görerek büyümelerini önlediğimi düşünüyorum. Yeni albümle gelen bonus DVD`de geçtiğimiz günlerde Las Vegas`taki bir konserimizde
çekilen 8 - 9 yaşında bir izleyicinin görüntüleri var. Şova babasıyla gelmiş, bunu görmek çok güzeldi. Metal müziğin geleceğinin göstergesiydi adeta...

Kaynak : Terrorizer UK