♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥
♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥
♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥

♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Taylan Ayık Röportajı Bölüm I [2006]

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Dαrky '
ραтяση
ραтяση
Dαrky '


Mesaj Sayısı : 285
Points : 800
Rep Sistemi : 2
Kayıt tarihi : 17/07/09
Nerden : İzmiR

Taylan Ayık Röportajı Bölüm I [2006] Empty
MesajKonu: Taylan Ayık Röportajı Bölüm I [2006]   Taylan Ayık Röportajı Bölüm I [2006] I_icon_minitimeC.tesi Tem. 18, 2009 11:42 am

Müziğin daha bu topraklarda çölleşip kurumadığı zamanlarda ülkede heavy metal müziğini mainstreame yakın bir sahnede icra eden iki grubumuz vardı. Bunlardan birisi Pentagram, diğeri ise Diken idi.
Pentagram, bugün müzik kariyeri konusunda hiçbir açıklama yapmamış olmasına rağmen �Dağıldılar� söylentisi ayyuka çıkmışken, Pentagram'dan sonra en çok satan heavy metal grubu ise bir süre önce dağıldığını açıkladı.
Bu açıklamadan sonra ortaya atılan birçok söylenti olsa da, bu, hiçbir gerçeği değiştirmez: Diken ne olursa olsun dağılmıştı ve bir daha da birleşmesi söz konusu değil.
Bu dağılmanın ardından grup elemanlarının hepsi bir yerlere gitti derken, solo �takılmayı� tercih eden grubun beyni sayılan Taylan Ayık, yeni albümüyle çıktı karşımıza: �Yalnız Hayal�.
Ben de bu münasebetle Taylan Ayık'la bir haftadır yapmayı planladığımız röportajı bugün yapabildim. Kendisiyle MSN Messenger'dan yazıştığım Ayık, geçmişi, bugünü ve hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu bana.

- Merhaba Taylan, öncelikle nasılsın?
Sağol Barış. İyiyim ve her zamanki gibi evdeyim. Sen nasılsın?

- Teşekkür ediyorum. Taylan Ayık'ı zaten yaşı geçkin olup da bu müziği takip eden insanlar tanıyor. Bir de biz, bilmeyenler için senin ağzından alalım: Taylan Ayık kimdir?
Ben, 1974 İstanbul doğumluyum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi de İstanbul'da gördüm.
1987 yılında ise heavy metal müziğiyle tanıştım. 1992 yılından itibaren ise bu müziği icra etmeye başladım. Zaten Diken'i de bu zamanda kurmuştum. Sonrası malum zaten, müzikle geçen yıllar...
Daha fazlası için sitemizde bu soruyla ilgili detaylı bilgi var.

- 1987 yılında heavy metalle tanıştığını söylüyorsun. Peki o zamanlara bakıp da bir kıyaslama yaptığında, metal müzik açısından durum şimdi mi daha iyi, yoksa o günlerdeki güzelliklerden artık pek eser kalmadı mı?
O dönemler ben daha henüz ortaokuldaydım. Hatırlayabildiğim kadarıyla da Blue Jean dergisi epeyce gazlardı heavy metal ve hard rock müziğini.
O dönemler piyasa çok zengin değilmiş fakat konserler dolu ve aynı zamanda coşkulu geçiyormuş. Sinemalarda konserler oluyormuş mesela...

- Yani o zamanlar daha mı iyiydi, şimdiye göre?
Şimdiki imkanlar çok fazla ama o zamanlarda benim türüm olan heavy metalin dinleyicisi çoktu bugüne göre. Şimdi bu oran azaldı.

- Peki nedir sence bu azalmanın sebebi?
Bu sosyolojik bir durum. Bu dönemin değer yargıları çok farklı. Tabii bu değişim 1993 yılından itibaren başladı. Her şey zamanla değişip, yerini daha yeni ve farklı olana bırakıyor.
Zaman zaman geri dönüşler yaşıyoruz fakat heavy metal hep klasik olarak kalacaktır.

- Yıllardır bu müziğin içinde aktif bulunan biri olarak, piyasa gözönünde bulundurulduğunda gelecekte heavy metalin yeri ne olacaktır?
Bence insan varoldukça heavy metal yaşayacak. Heavy metal çok genel bir kategori tabii. Birçok alt türe ayrılıyor. İleride de değişik şekillerde her dönem karşımıza çıkacaktır. Türkiye'de heavy metal nerede olur diyorsan, onu bilemiyorum işte. Ben elimden geleni yapacağım, bu türü yaşatmak için. Diğer gruplar da kendi doğru bildikleri yolda gitmeye devam edeceklerdir.

- Pekala. Bu konuya kısaca değinmek istiyorum. Biz seni ilk olarak Diken'de tanıdık. Her şey yolunda giderken -ya da öyle görünürken- birdenbire neden dağıldı, 'Türkiye'nin Pentagram'dan sonra en çok satan heavy metal grubu'?
Evet öyleydi. �Ay Batarken� albümü resmen bizim sonumuz oldu. Biraz planlandı gibi bu, ben öyle düşünüyorum. Albümün ardından piyasanın bize karşı olan ilgisizliği, grup elemanlarının kendi arasındaki iletişim kopukluğu, düşünce ve bakış farklılıkları... Hepsi etkili oldu.
Ama ben dağıtmadım grubu. Grup, bass gitarist Fatih tarafından dağıtıldı, benim haberim bile olmadan. Dağılma haberini ben de internet sitesinden öğrendim.
Benim orada şahsıma yazılanlara gereken cevabı ben de bu albümle verdiğimi düşünüyorum.

- İyi de bu grubun kurucusu sen değil misin?
Evet benim ama bu arkadaş oldukça baskın çıktı. Tehditle beni yıldırmaya çalıştı. Ben de grup olarak değil solo olarak neler yapabileceğimi göstermek istedim bunlara.
Sonuçta böyle daha iyi oldu zaten. Tüm söz ve müzikler bana ait. Gerçi Diken'de de böyleydi...

- Anlıyorum. Piyasanın size karşı olan ilgisizliğinden bahsettin. İyi de bu, bir grubun dağılması için yeterli bir sebep mi? Siz ne için müzik yapmaktaydınız ki?
Şimdi bu ana sebep değil tabii ki, yan etken. Biz, piyasa bize ilgi duysun diye müzik yapmadık ama bu ilgisizlik konserlerimizin yapılmayışı gibi olumsuz olarak yansıdı bize maalesef. Bu da bizi grup içi bir iletişimsizliğe itti. Sonuç olarak tüm bu olumsuzluklar üst üste binince dağılma gerçekleşti.
Gerçi bana kalsa dağıtmazdım grubu, devam ederdim. Ama Fatih, isim hakkının yarısının kendisinde bulunduğu iddia etti. İsmi kullanmamam için baskı yapıldı.
Bir dakika dostum, telefon. Hemen dönüyorum.

Burda Taylan'a telefon geliyor ve benden bir süre için izin istiyor...

Geldim üstad. Devam edebiliriz...

- Tamam. Diken grubundan ayrıldıktan sonra neden solo bir proje düşündün? Yıllardır grupla çalışmaya alışmış biri olarak öyle devam etmek daha iyi değil miydi senin için?
Dedim ya, grup ismini kullanamadım. Fatih, �Mahkemeye veririm� falan deyince, bir de mahkemeyle uğraşmak istemedim. Sonuçta bakmakla yükümlü olduğum bir ailem var ve onları bu sorunlarla uğraştırmak istemedim.
Solo albüm projesi fikri sevgili dostum Naci Kesener'den çıktı. Bu şekilde daha iyi olacağını düşündük. Çünkü dediğim gibi, bütün fikirler, beste, söz ve müzik bana ait. E durum böyle olunca da projenin isminin Taylan Ayık olması mantıklı göründü.
Ayrıca Diken'de Fatih Balcı olduğu sürece grubu yürütmek imkansızdı. Her şeye karışıyordu.

- Ama istesen daha başka bir grup ismiyle devam edebilirdin...
Evet başka bir isim de olabilirdi fakat sonuçta Taylan Ayık tanınan biri diye düşündük.
Ayrıca solo çalışmak daha rahat. İstediğiniz gibi hareket edebiliyorsunuz. Bu da bana daha uygun geliyor.

- Pekala. Tekrar albüme dönmek istiyorum. �Yalnız Hayal� Öztop Müzik etiketiyle raflarda yerini aldı. Bu albümün çıkış aşamasını biraz anlatabilir misin?..
2004 yılının Haziran ayında bu albümün demolarını oluşturmaya başladım. Sonra bu demoları gidip Serdar Öztop'a dinlettik. Öztop şarkıları beğendi ve albüm için bir kayıt tarihi belirledik.
Kayıtların ilk aşamasında eski The Climb ve Frekans davulcusu, arkadaşım İlker Özgök'le görüştüm. Davulları severek çalacağını söyledi ve hemen davul kayıtlarına başladık.
Davul kayıtları iki gün sürdü. Ardından ben ritm gitarları ve bazı melodileri çaldım.
Sonra basslar çalındı ama Derman tarafından değil. Önce başka bir arkadaş çaldı sonra ben vokalleri yaptım. Vokaller de bir hafta kadar sürdü. Sonra çalınan basslardan memnun kalmadık ve benim konser ekibinde çalan Derman'ı denedik. Derman, beklenenin çok üstünde bir performans gösterdi ve yaz ayının sonunda basslar Derman tarafından tekrar çalındı. Sonra bazı geri vokaller için albümüme konuk ettiğimiz misafirlerimiz geldi ve onu da yaz sonu gibi bitirdik.
Sonra miksaj ve mastering derken albüm Aralık ayında çıkacaktı ama dağıtım sorunları nedeniyle Ocak ayına sarktı.
Bu arada sadece 19 Mayıs 2005'te yapılan Barışarock Festivali'nde sahne alabildik sadece.
Orda mısın Barış?

Burada benim internet hattım gidiyor ve bir süre giremiyorum tekrardan internete.

- Geldim Taylan, buradayım. Hemen devam edelim. Bu albümle birlikte beklentilerin ve hedeflerin nelerdir?
Öncelikli hedefim bu işi devam ettirecek imkanlara kavuşmak. Önümüzdeki sene de bir albüm yayınlamak istiyorum. Şimdiden elimde bir albümlük şarkı bulunuyor. Ama acele de etmiyorum. Daha sert, daha etkili parçalar yapıyorum. Sözlerde daha toplumsal bir alt yapıya ulaşmaya çalışıyorum.
�Yalnız Hayal�deki hedefim, Türkçe heavy metali bir ekol haline getirmek ve farklı bir tarz oluşturup yıllarca aynı çizgide gündemde kalma amacındayım.
�Yalnız Hayal� bunun bir başlangıcı sadece.

- Bu albümü tam olarak kalbine sindirebildin mi? Yani albüm piyasaya çıktıktan sonra keşkelerin oldu mu hiç?
Tam anlamıyla sinmeyen yerler var tabii ki ama bu, albümü gölgeleyecek kadar değil. Benim için bu albüm artık bir tarih oldu. Ben yeni şarkılarıma bakıyorum. Önümüzdeki günlerde çok daha sert ve sağlam bir soundla çıkmayı hedefliyorum.
Bu arada Öztop Müzik prodüksiyonu bırakıyor tabii. Benim için yapılacak tek şey yeni bir demo hazırlayarak firmalarla iletişime geçmek olacaktır.

- A, Serdar Öztop'un prodüksiyonu bırakma sebebi nedir? Bundan haberim yoktu...
Serdar Öztop bir müzisyen ve bir müzisyenin sadece müziğiyle ilgilenmesi gerektiğini düşünüyor. Bence de çok mantıklı bir açıklama bu.
Önümüzdeki dönem sadece albüm kaydı ve stüdyo işleriyle uğraşacak. Ve de kendi albümüyle tabii...

- Anlıyorum. Peki bu albümle ilgili hem şirket hem de sen olarak bir promosyon çalışması yapacak mısınız? Mesela bir klip çekmeyi düşünüyor musun herhangi bir parçaya?
Öncelikle promosyonlarımız radyo, internet ve konserler aracılığıyla yürüyor şu an. Klip bizi çok fazla aşan bir durum. Öztop Müzik de bu konuda herhangi bir bütçe ayırmadı doğal olarak. Biz de elimizdeki imkanlara bakacağız. Eğer yapabilirsek, olur. Ama dedim ya, bizi çok fazla aşıyor şu an. Zaten yayınlatabilmek için de çok büyük paralar isteniyor. Elimizdeki imkanlarla ancak prova yapabiliyoruz. Büyük grupların imkanlarıyla kıyaslanacak olursa biz bu müziği gerçekten sevdiğimiz için yapıyoruz. Herhangi bir kazanç beklentimiz yok.
Öncelikli olan sevdiğim müziği yapabilmek.

- Anladım. Bir de bu albümün şarkı sözlerine baktığımızda Diken grubuyla farklılıklar görüyoruz. Diken'de de sözleri sen yazıyordun ama, nedir bu farklılığın sebebi? Yani bunu kasıtlı olarak mı yaptın, yoksa kendiliğinden mi ortaya çıktı?
Evet. Bu tamamen o dönemdeki duygularımı yansıtıyor. Ama Diken konseptine ait olan o yenilmez ve vazgeçmeyen çocuk imajı da halen devam ediyor, bazı satır aralarında. Çünkü benim müziğimde baş eğmek, kadere boyun eğmek, hayata küsmek ve umutsuzluk gibi arabesk temalar asla yer almaz. Ben rock müziğin hayata dört elle sarılmış olduğunu düşünüyor ve yeni çıkan tuhaf arabesk rock gruplarını da bu yüzden eleştiriyorum. Çünkü rock müziğe süklüm-püklüm Orta Doğu arabesk felsefesini sokarak, rock müziğindeki yaşama karşı dik duruşu yok ettiler. Sonuçta böyle olunca da çok tuhaf bir dinleyici kitlesi çıktı ortaya.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Taylan Ayık Röportajı Bölüm I [2006]
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Taylan Ayık Röportajı Bölüm II [2006]
» Belphegor Röportajı [2006]
» Sodom Röportajı [2006]
» Coldworker Röportajı [2006]
» Venom Röportajı [2006]

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
♥ | Rock Fan CLub © 2009 | ♥  :: Rock&Metal :: Rock & Metal Röportajları-
Buraya geçin: