Dαrky ' ραтяση
Mesaj Sayısı : 285 Points : 800 Rep Sistemi : 2 Kayıt tarihi : 17/07/09 Nerden : İzmiR
| Konu: Let It Flow Röportajı [2006] C.tesi Tem. 18, 2009 1:27 pm | |
| İzmirli Melankolik/Dark Metal grubu Let It Flow un gitaristi Murat Sarlıcalı ile Grubun ilk albümü A Momentary Touch To Depts ve bazı konular hakkında konuştum.
C: Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. MURAT:: Böyle sıcak ve kibar yaklaştığınız için de ben teşekkür ederim.
C: Albümünüzü önce tebrik ederim.Gerçekten çok iyi bir çalışma olmuş.Albümün yapım aşamasından bahsedebilir misin? M: Teşekkürler. Grubun kurulduğu 2002 yılından beri devam eden albüm hazırlıkları, 2005 yılının bahar ayında Ant Balcı'nın prodüktörlüğü üstlenmesiyle hız kazandı, 2005 yılının ağustos ayında da kayıtlar tamamlandı ve Hammer Müzik ile anlaşmamız sonucu 2006'nın Mart ayında yayınlandı.
C: Albümde A Momentary Touch To Depts’ ten sonra biraz yavaşlıyorsunuz.Birkaç parça sonra tekrar hızlanıyorsunuz.Neden böyle bir şey yaptınız?Yoksa dinleyiciyi dinlendirmek için yapılan bir hareket mi bu? M: Albümdeki parçaların sıralamasını şarkıların ritmine ya da metronomuna göre değil, hissiyatına ve duygusal etkisine göre yaptık. Baştan sona dinlenildiğinde aslında, hikaye anlatımı gibi bir sıra var. Çünkü şarkıların anlatımlarında da bu etkiyi korumaya özen gösterdik.
C: Bunu da çok iyi başarmışsınız.Tebrikler.Tanıtım konserleri ne zaman başlıyor?Yer ve tarihler belli oldu mu?Canlı performansınızı çok merak ediyorum. M: Teşekkür ederiz. Tanıtım konserleri Ağustos ayından başlayarak, önümüzdeki sene boyunca sürecek. Henüz yer ve tarihler tam belli olmasa da, çoğu festival ve konser organizasyonunda bizi izlemeniz ve dinlemeniz olası.
C: Solistiniz Sinem ile yollarınızı ayırdınız ve onun yerine gruba Nilüfer dahil oldu.Albümde söyleyen Sinem’di ve konserlerde söyleyecek olan Nilüfer.Bunu bir dezavantaj olarak görüyor musunuz?İnsanlar biraz önyargı ile yaklaşacaktır. M: Hayır bu bir dezavantaj değil. Çünkü Nilüfer kısa zamanda gruba çok iyi uyum sağladı ve vokal konusunda da gerçekten başarılı. Dinleyenler önyargıyla yaklaşıyorlarsa, eminim ilk canlı performansımızı izlediklerinde önyargıların yersiz olduğunu anlayacaklardır.
C: Umarım.A Momentary Touch To Depts in melodisi insanı depresyona götüren bir melodi olmuş.Yada ilk dinlediğimde yaşadığım olaylar nedeniyle bana öyle geldi.Ama albümünüzde sürekli dinlediğim şarkıdır(Mourning ile birlikte).Bize şarkıları tek cümleyle açıklar mısınız? M: Şarkıların bütünü; depresif, kırılgan, acılı, hissiyata yönelik ve en önemlisi "içten".
C: Evet gerçekten içten.Buda sizi dinleyenlerin çok sevmesinin sebebi olsa gerek.Klip çekmeyi düşünüyor musunuz?İlk klibi hangi şarkıya çekmeyi planlıyorsunuz? M: Sonbaharda büyük ihtimalle iki tane klibimiz hazır olmuş olacak. Şu an için Stuck ve Flee'de karar kıldık. Ama değişiklikte olabilir, henüz kesinleşmiş birşey yok.
C: Bazı yazar ve dinleyiciler sizi Evanescense ve Guano Apes e benzetiyor.(Nedense ben benzetemedim)Ben albümü ikinci defa dinlediğimde sizi Let It Flow a benzettim.Bu konuda ne düşünüyorsunuz? M: Evanescence ya da Guano Apes ile ne müzikal ne de duruş açısından hiç bir benzerliğimiz olduğunu zannetmiyorum. Bazıları böyle ilginç değerlendirmelerde bulunabiliyor. Bu konuda pek te birşey söyleyemem çünkü bu yorumu yapanların kendi fikirleridir, saygı duyarım. Ayrıca senin görüşün için de teşekkürler. Biz de senin gibi düşünüyoruz.
C: Bazı arkadaşlarım sizi dinledikten sonra “Daha brutal olabilirdi.” gibi yorumlar yaptılar.İkinci albümde böyle bir düşünceniz var mı? M: Vokal açısından diyorsan, albümde enstrüman kullanımından efekt seçimine kadar her adımımızda hissiyatı düşündük. Şarkının hissettirdiğine uygun adımlar atmaya çalıştık. Özellikle brutal vokal kullanmamış değiliz. 2. albümde de aynısı geçerli olacak. Eğer brutal'e değer bir hissiyat alırsak herhangi bir şarkıdan elbette kullanırız.
C: Albüm parçalarının ingilizce olması ulusları arası nitelik taşıması için mi, Yoksa metal müziğe ingilizcenin yakışması mı? M: Şarkıların anlatımına daha uygun olduğunu düşünüyoruz. Elbette uluslararası nitelik taşıması için de güzel bir yol ama metal müzik ille de ingilizce olur diye bir görüşümüz de yok. Ama yakıştığı da bir gerçek.
C: Türkçe parça yada albüm düşünüyor musunuz? M: Albüm olarak olmasa da belki diğer albümlerde Türkçe şarkılar olabilir. Ama illa ki yapalım diye bir düşüncemiz yok şu an. Eğer şarkının anlatımında etkisi güzel olursa neden olmasın.
C: Etkilendiğiniz gruplar kimler?Müzikal olarak olmasa da ruhsal olarak etkilendiğiniz gruplar var mı? M: Elbette. Ortak buluştuğumuz noktalar olsa da her birimiz farklı müziklerden hoşlanabiliyoruz. Bu da beraberinde çeşitliliği getiriyor. Özellikle ortak zevklerimizden bahsedecek olursak, Pink Floyd, Antimatter, Beyond Dawn, In the Woods, Opeth, The 3rd and the Mortal, Anathema, Flowing Tears, The Gathering, My Dying Bride, Katatonia, Lacrimosa ve King Crimson'ı örnek verebiliriz.
C: Son birkaç ayda yerli metal grupları iyi albümler çıkararak bizlere güzel bir menü oluşturuyor.Bu yükseliş hakkında neler düşünüyorsunuz? M: Aslında bunu doğal bir süreç olarak görmeliyiz çünkü, şartlar, dinleyici, kalite ve çevre gibi unsurlar uzun zamandır hızla gelişiyordu ve bu yükseliş te bunun meyvesi. Elbette ki bu yükselişten dolayı çok mutluyuz. İnşallah kaliteli işler katlanarak çoğalmaya devam eder.
C: Hangi grup/sanatçılarla aynı sahneyi paylaşmak isterdiniz? M: Aslında o kadar çok ki, sayamayabilirim. Ama sevdiğimiz gruplarla ilgili sorunuza verdiğim cevapta saydıklarımın hepsi diyebilirim.
C: En son hangi albümleri aldınız?Favorileriniz hangileri? M: Buna şahsım adına cevap vereyim, en son In Spite - Land of Steel Cage albümünü aldım. Favorilerim ise, Slayer - Diabolus in Musica, Sentenced - Crimson, Manowar - Louder Than Hell, Gojira - From Mars to Sirius, Opeth - Blackwater Park, Katatonia - The Great Cold Distance, ayrıca Pink Floyd ve The Tea Party'nin bütün albümleridir.
C: Türk yazarların yazılarıyla ilgileniyor musunuz? Herhangi bir dergi aboneliğiniz var mı? M: Sanatın herhangi bir dalını yerli ya da yabancı diye diye ele almak mantıksızdır bence. Bu yüzden, Elbette Türk yazarların yazılarıyla ilgileniyoruz. Herhangi bir dergi aboneliğimiz ise malesef yok.
C: En son hangi kitapları okudunuz? Önerdiğiniz kitaplar neler? M: En son Jules Verne'in "Macellanya" adlı kitabını okudum. Hayatımın kitabı ise E.W. HEINE'nin "Güvercin Gerdanlığı" kitabıdır.
C: Beni kırmayıp,bana zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim.Albümünüzde ve konserlerinizde başarılar dilerim.Özgün,Işık,Can ve Nilüfer’e selamlar... M: Asıl ben teşekkür ederim.Aleyküm selam. | |
|